Neden Site? Neden Blog? Neden Blogger?
16 Şubat 2009
Bundan 7 yıl önce, bir arkadaşımın bana Frontpage'in ne işe yaradığını göstermesiyle başladı web serüvenim. Bu öyle bir programdı ki, hiç kod mod bilmeden html uzantılı web sayfaları yapılabiliyodu. (Yapılabiliyordu deyince şimdi yokmuş gibi algılanmasın, hala frontpage ve kullananları var tabiki.) Önce sayfa yapmayı, sonra link oluşturmayı öğrenerek farklı sayfaları linklerle bağlayınca oldu sana site. Sayfaların içeriği ise genelde maillerle gelen ilginç yazılar, resimler, küçük programlar vs idi. Yani tam bir yeni başlayan amatör işi..
Neden bir sitem olsun istedim hala tam olarak bilemiyorum ama bundaki en önemli etken sanırım öğrendiklerimi paylaşma isteğim ve ağırlıklı olarak da bilgisayar teknolojilerine duyduğum meraktı.
Böylece Şubat 2002'de serdarkocaoglu.8m.com adlı bir sitem olmuştu. Daha sonra Yahoo'nun kişisel site hizmeti Geocities'e taşındım (geocities.com/kocaogluserdar, serdarkocaoglu.cjb.net). 2006 yılına kadar böyle devam etti.
2006'da Geocities'in pabucunun dama çoktan atıldığını, sitenin çağın çok gerisinde kalıp unutulmaya yüz tutulduğunu (hatta benim bile siteyi kaderine terkettiğimi) farkedince serdarkocaoglu.com.tr alan adını alıp siteye çekidüzen vereyim dedim ve tam hatırlamıyorum ama Chip veya Byte dergisinin verdiği hazır site kodlarından birini kullanmaya başladım. Zaten bu işi oldum olası amatörce yaptım ve yapıyorum, hiç bir zaman kod yazmak istemedim, öğrenmedim (sadece biraz html bilirim), hep hazır programlar ve hazır kodlar kullanmayı tercih ettim. Çünkü benim işim kod yazmak, programcılık veya web tasarımcılığı değil. Ama hazır kodlarla çok güzel oynamak ve kendime uyarlamak gibi bir meziyetim de yok değildi, hazır kodu bulunca affetmezdim :)
Blogger altyapısına geçişim ise epey gecikmeli olarak Haziran 2008'de gerçekleşti. Bu gecikmedeki asıl sebep daha önce kullandığım 8m.com ve geocities.com gibi sitelerle uğraşmaktan bıkmış olmam ve blog altyapılarının da bunlardan çok farkının olmayacağı yönündeki düşüncem ve ayrıca bloglara sürekli kendi yazılarımı yazmam gerektiğini bilmem ve buna üşenmemdi. Buna rağmen fazla direnemeyip Blogger'a geçtim.
Blogger meğer tam benim gibi hazırcılara göreymiş; hosting (barındırma) derdi yok, ücret yok, güvenlik derdi yok, Google tarafından sınırsız destek var, yazılarınızın anında indexlenme ayrıcalığı var, sınırsız bantgenişliği var, her türlü güvenlik önlemi var, kodlarla uğraşma derdi yok, sitenin bütün tasarımının basit bir şablon (tema, css) dosyasıyla değiştirilme olanağı var, yazıları yedekleme şansımız da var artık, daha ne olsun. Üstelik Web 2.0 teknolojilerinin tamamını destekliyor; yorumlar, RSS desteği, ajaxın sağladığı imkanlar, yine Google'ın FeedBurner servisi ile e-posta üyeliği gibi çok çeşitli gelişmiş imkanlar da var. Bunlara ilaveten blogger için geliştirilmiş 3. party yüzlerce çeşit araç-gereç de mevcut. Hal böyleyken oturup da kişisel siteyi kendim yazacağım diye kasmanın alemi yok yani. Bir Amerikan veya İngiliz atasözü der ki: "Avoid re-inventing the wheel!" yani "Tekerleği yeniden icat etmekten sakın!" :) Bu çok doğru ve akılcı bir yaklaşım bence.
Bloggera geçip kendi yazılarımı yazmaya başlayınca, sitenin ziyaretçi sayısı 6 ay içinde ciddi oranda (yaklaşık 10 kat) artış gösterdi. İşte bazı istatistikler:
Günlük Ortalama Ziyaretçi Sayısı: 462
RSS Abone Sayısı: 143
E-Posta Abone Sayısı: 40
Alexa Dünya Sıralaması: 454913, Türkiye Sıralaması: 7957
Technorati: 394180
Bloxoo Puanı: 25.2 (Genel Bloglar Sıralaması: 239, Kişisel Kategorisinde: 46)
Google Pagerank: 2
Serdar Kocaoğlu
MCSE:S, MCTS
16.02.2009
İlgili Yazılar:
Pagerank Nedir, Nasıl Yükseltilir?
Bloglar Hakkında Yaptığımız Radyo Söyleşisi
Yükselen Trend Blogçuluk ve Blog Kültürü Üzerine..
Blogger Yasağı ve Bloglara Erişim Yöntemi
Alexa Trafik İstatistikleri
Blogunuza Arama Motoru Ekleyin..
Blogunuza Türkçe Son Yorumlar Aracı Ekleyin..
Blogumus Flash Animasyonlu Etiket Bulutu
Google'ın Marifetleri
Geocities kapanıyor..
blog, blogger, web, site, frontpage, google, feedburner, rss, ajax, tasarım, web2.0, html, serdarkocaoglu.com.tr, alan adıi hazır site, kod, yazılar, hosting, güvenlik, şablon, tema, css, eposta, araç, gereç, alexa, technorati, bloxoo, ziyaretçi sayısı, puan, rank, kategori, kişisel
Neden bir sitem olsun istedim hala tam olarak bilemiyorum ama bundaki en önemli etken sanırım öğrendiklerimi paylaşma isteğim ve ağırlıklı olarak da bilgisayar teknolojilerine duyduğum meraktı.
Böylece Şubat 2002'de serdarkocaoglu.8m.com adlı bir sitem olmuştu. Daha sonra Yahoo'nun kişisel site hizmeti Geocities'e taşındım (geocities.com/kocaogluserdar, serdarkocaoglu.cjb.net). 2006 yılına kadar böyle devam etti.
2006'da Geocities'in pabucunun dama çoktan atıldığını, sitenin çağın çok gerisinde kalıp unutulmaya yüz tutulduğunu (hatta benim bile siteyi kaderine terkettiğimi) farkedince serdarkocaoglu.com.tr alan adını alıp siteye çekidüzen vereyim dedim ve tam hatırlamıyorum ama Chip veya Byte dergisinin verdiği hazır site kodlarından birini kullanmaya başladım. Zaten bu işi oldum olası amatörce yaptım ve yapıyorum, hiç bir zaman kod yazmak istemedim, öğrenmedim (sadece biraz html bilirim), hep hazır programlar ve hazır kodlar kullanmayı tercih ettim. Çünkü benim işim kod yazmak, programcılık veya web tasarımcılığı değil. Ama hazır kodlarla çok güzel oynamak ve kendime uyarlamak gibi bir meziyetim de yok değildi, hazır kodu bulunca affetmezdim :)
Blogger altyapısına geçişim ise epey gecikmeli olarak Haziran 2008'de gerçekleşti. Bu gecikmedeki asıl sebep daha önce kullandığım 8m.com ve geocities.com gibi sitelerle uğraşmaktan bıkmış olmam ve blog altyapılarının da bunlardan çok farkının olmayacağı yönündeki düşüncem ve ayrıca bloglara sürekli kendi yazılarımı yazmam gerektiğini bilmem ve buna üşenmemdi. Buna rağmen fazla direnemeyip Blogger'a geçtim.
Blogger meğer tam benim gibi hazırcılara göreymiş; hosting (barındırma) derdi yok, ücret yok, güvenlik derdi yok, Google tarafından sınırsız destek var, yazılarınızın anında indexlenme ayrıcalığı var, sınırsız bantgenişliği var, her türlü güvenlik önlemi var, kodlarla uğraşma derdi yok, sitenin bütün tasarımının basit bir şablon (tema, css) dosyasıyla değiştirilme olanağı var, yazıları yedekleme şansımız da var artık, daha ne olsun. Üstelik Web 2.0 teknolojilerinin tamamını destekliyor; yorumlar, RSS desteği, ajaxın sağladığı imkanlar, yine Google'ın FeedBurner servisi ile e-posta üyeliği gibi çok çeşitli gelişmiş imkanlar da var. Bunlara ilaveten blogger için geliştirilmiş 3. party yüzlerce çeşit araç-gereç de mevcut. Hal böyleyken oturup da kişisel siteyi kendim yazacağım diye kasmanın alemi yok yani. Bir Amerikan veya İngiliz atasözü der ki: "Avoid re-inventing the wheel!" yani "Tekerleği yeniden icat etmekten sakın!" :) Bu çok doğru ve akılcı bir yaklaşım bence.
Bloggera geçip kendi yazılarımı yazmaya başlayınca, sitenin ziyaretçi sayısı 6 ay içinde ciddi oranda (yaklaşık 10 kat) artış gösterdi. İşte bazı istatistikler:
Günlük Ortalama Ziyaretçi Sayısı: 462
RSS Abone Sayısı: 143
E-Posta Abone Sayısı: 40
Alexa Dünya Sıralaması: 454913, Türkiye Sıralaması: 7957
Technorati: 394180
Bloxoo Puanı: 25.2 (Genel Bloglar Sıralaması: 239, Kişisel Kategorisinde: 46)
Google Pagerank: 2
Serdar Kocaoğlu
MCSE:S, MCTS
16.02.2009
İlgili Yazılar:
Pagerank Nedir, Nasıl Yükseltilir?
Bloglar Hakkında Yaptığımız Radyo Söyleşisi
Yükselen Trend Blogçuluk ve Blog Kültürü Üzerine..
Blogger Yasağı ve Bloglara Erişim Yöntemi
Alexa Trafik İstatistikleri
Blogunuza Arama Motoru Ekleyin..
Blogunuza Türkçe Son Yorumlar Aracı Ekleyin..
Blogumus Flash Animasyonlu Etiket Bulutu
Google'ın Marifetleri
Geocities kapanıyor..
blog, blogger, web, site, frontpage, google, feedburner, rss, ajax, tasarım, web2.0, html, serdarkocaoglu.com.tr, alan adıi hazır site, kod, yazılar, hosting, güvenlik, şablon, tema, css, eposta, araç, gereç, alexa, technorati, bloxoo, ziyaretçi sayısı, puan, rank, kategori, kişisel
8 yorum:
Şimdi gerçekten şanslısınız, harika bir blog tarzınız var.
Güzel bir konu daha karşımızda...
Bizim lise zamanlarında illalah gelmişti. Makinelerde Frontpage yüklüyken Hocamız bize zorla html tagları kullandırırdı.Tüm web sayfalarımızı kod yazarak yapardık.
Neler çekmişiz gerçekten... :)
Ama yararını ancak üniversite yıllarında anladık.
Site istatistikleri çok güzelmiş, vallahi ne diyeyim.Maşallah =), darısı başımıza Serdar Bey!
Görüşmek Üzere, Hoşçakalın
Ozan KORKMAZ
gerçekten çok güzel bir yazı olmuş sınuna kadar okudum ilk bakışta blogger olduğu anlaşılmayacak kadar hoş bir blogunuz var :)
Google reader ile sitenizi takip edenlerdenim. Benden çok-çok ustasınız. Fakat, şu yorum sayfasını wp tarzı yapsanız, süper olur.
Ne diyecektim unuttum :)
Anlatım tarzın ("akış")gerçekten zevkli bir zaman geçirmeme neden oldu. Çünkü yazalılanlar okuyucuya kendinden bir parçayı hatırlatırsa daha bir iştah veriyor.
Bizim halkımız daima sade ve samimi şeyleri sever ve benimser bu hep böyle olmuştur. Eğer ki direk bir bilgi entrysi olsaydı veya bir şeyleri dikta etseydi sanmıyorum ki okurdum.
Frontpage gerçekten başlangıç için güzel yapılmış bir tasarlama aracı bence ; diger tasarım gereçlerini kullandığınızda bakın ne oluyor , sayfadaki bozkuluğu göremezsiniz ("örn: desing modlarında"). Ama front oyle bişeydirki sayfayı yaklaşık olarak save'lemeden nasıl olmus görebilirsiniz. Bu size ne avantaj verir...
Mesela Dw kullanıyorsanız daima düz bir yazı yazıp duzenlemek daha zordur ve iframe lerde sorun cıkarır ... Fazla övmeyeyim Fp i onunda çok eksiği var ama sadece profesyonel bir tasarım programının yanında kontrol etmek ve kısa kodları duzenlemek acısından fp cok lezizdir tadından yenmez :D. keşke birde active denetimleri guzel olsaymış hiç birşeye degistirmezdim ....
Bende ilk önceleri fp kullanarak başlamıştım ve geocities te açmıştım bir sayfa. 1 saatte 5 html sayfası yapıp çıkarmıştım ortaya.
İlerleyen günlerde demiştim kendime ben niye boş boş yazıyorum yaz birkez veya düzel dursun bir kenarda. Öylede yaptım. Deli gibi bir arşivim olmuştu java ve html kodlarından taki hayat hayat olduğunu hatırlatana kadar. Her şey umduğunuz , bekledikleriniz gibi gitmiyor. Bende Shift Delete tuşlarını kombine edip bir kombo uyguladım arşivim üzerine. Kim kazandı dersiniz bu atağı ; önceleri ben kazandım gibi gözüküyordu ama geç oldu anlamam aylardır belki yıllardır yazdığım bir arşivi silmiş oldum. Tabiki HAYAT kazandı...
Ben birşey kazanmadım mı acaba ??? Tabiki kazandım...
Umarım eğlenceli bir entry olmuştur blog'a.
Sağlıcakla kalın.
Öncelikle yorum yazan arkadaşlara ilgi ve iltifatları için teşekkür eder, ben de kendilerine başarılar dilerim. Açıkçası bu yazının bu kadar ilgi görmesini pek beklemiyordum ama çok güzel tepkiler geldi.
#Ozan Korkmaz, darısı başınıza.
HTML öğrendiğimde yıllarca boş boş baktığım kodların aslında ne kadar basit şeyler olduğunu görüp biçok meseleyi bu kodlarla çözebilir hale gelmiştim. O yüzden öğrenmek her zaman güzel..
#Yusufan, bloggerla bu tarz siteler yapılabileceğini ben de bikaç ay önce öğrenip hemen harekete geçtim. Meğer her gördüğümüz siteyi wordpress sanmışız :) Tek yapmanız gereken, güzel bir şablon (template) bulmak ama hepsinden önemlisi sadeliği ve okunabilirliği ön planda tutmak..
#Muhaber, estağfrullah hocam ne haddimize ustalık falan. Yorum sayfası konusunda haklısınız, ben istemez miydim öyle olsun.. Maalesef şablonumun tek kusuru bu; bloggerın ifadesiyle "aşağı katıştırılmış yorum formu"nu desteklemiyor şablonum. CSS kodlarından anlamadığım ve anlamak da istemediğim için öylece duruyor.
#Adsız, tesbitleriniz çok doğru, bahsettiğiniz gibi onca bilgilendirici yazılar yazmaya çalışıyorum ama o yazılara hiç yorum gelmezken, böyle basit ama kendimden bişeyler kattığım yazılar güzel yorum alıyor.
Ayrıca Frontpage, Dreamweaver karşılaştırmalı tecrübelerinizi paylaşmanız ilgilenenler için baya faydalı olacaktır.
Sizin de tecrübe ettiğiniz gibi shift+delete bazen gerçekten çok tehlikeli bir kombinasyon olabiliyor, o durumlarda bunu bildiğinize bile pişman edebiliyor.
Serdar der ki: Geri dönüşü olmayan bir yola girmektense, çöp sepetinde kalmayı tercih etmek lazım! Güzel oldu, yazın bunu bir kenara :))
Aynı yollardan geçmişiz. Başarılar.
Ben de geçtim o yollardan. ilk sitemi geocities'ten açmıştım, sonra dolaşmadığım yer kalmadı. ama hepsi mutlaka sorunlar çıkarttı!
daha sonra bu işlerden bir süre elimi ayağımı çekince, uzak kalınca kötü oluyor, geri dönemiyorsunuz. uğraşmak için, herşeye baştan başlamak için üşeniyorsunuz. bu yüzden blogger'la tekrar başladım ben de. ve eski günlerin bana yaşattığı o hazzı tekrar tattım=) gerçekten çok pratik ve çok kullanışlı.
yazı da çok güzel olmuş, teşekkürler:)
Güzel yazı olmuş tebrikler .)
Yorum Gönder