İngiltere İzlenimlerim..
10 Ekim 2009
Bu haftaki 3 günlük İngiltere seyahatim adaya ikinci gidişimdi. Sabah evden çıkıp akşam başka bir ülkede olmak yine garip duygular yaşattı bana. Uzaklarda bir yerlerde çok farklı hayatlar yaşandığını, farklı gündemler olduğunu yerinde görmek insanı şaşırtıyor. Dünya gözünüzde küçülüyor ve bakış açınız değişiyor..
Ancak bazı farklılıkları bariz bir şekilde görmek insanı üzüyor. Daha uçaktayken bile Ankara, İstanbul ve Londra'yı kuşbakışı izleyerek kıyaslama fırsatım oldu. Bizdeki düzensiz, çarpık yapılaşmanın aksine Londra'daki düzenli yapılaşma ve ahenk bariz göze çarpıyor. Heathrow Havaalanı'ndan çıkar çıkmaz da bu düzenin sadece kuşbakışından ibaret olmadığını hemen anlıyorsunuz..
Orada insanlar planlı ve prensipli bir şekilde işini yapıyor. Kurallara uyuyorlar çünkü kuralların kendileri için olduğunu biliyorlar. Buna en bariz örnek ise istisnasız herkesin emniyet kemeri takması. Bu konu ilk gidişimde de çok dikkatimi çekmiş ve trafikteki onlarca araca dikkatlice bakmıştım, yine baktım ama kemer takmayan hiç kimseye rastlamadım. Bunu alışkanlık haline getirmişler; önde oturan da, arkada oturan da kemerini takıyor, üstelik bunu polis baskısıyla yaptıklarını da hiç sanmıyorum.
Bense bindiğim şehirlerarası otobüste yolun yarısında daha fazla dayanamayıp kemeri çözme ihtiyacı duydum. Türklük damarım mı tuttu yoksa alışmadığımızdan mıdır bilemiyorum ama kemer beni rahatsız etti.. Tabi bu yaptığım doğru değildi ama onlar bunu biraz da hayatı bizden daha fazla sevdikleri için yapıyorlar. Düşündüm de ben hayatı onlar kadar sevemem, benim canım onlarınki kadar tatlı da değil.. Bu meselenin başka bir yönü. Ama kurallara uymaları ve düzenli yaşamaları başarılarının arkasındaki önemli bir etken.
Biz ise saçma sapan gündemlerle, mantıksız tartışmalarla birbirimizi yemekten işimize, gücümüze, okulumuza, derslerimize vs yeterince yoğunlaşamıyor, bu yüzden hiçbir konuda tam olarak muvaffak olamıyoruz. Ne gariptir ki; bu durumun başlıca sebeplerinden biri de İngiliz oyunlarıdır. Tabi bu oyunlar bizim bahanemiz olamaz, birileri oyun oynuyor diye oyuna gelmek mi lazım?
Gittiğim kasabada yollar ve kaldırımlar çok düzgündü. Bizdeki gibi adım başı rögar kapakları veya çukur vs olmayan, balık sırtı kaliteli yolları var. Yolların yıllardır kazılmadığı belli. Benim Ankara'da yaşadığım sokakta ise 5 senede 3 kez asfalt atılmıştır.
Bunları anlatıyorum çünkü bizim neden bunları başaramadığımızı sorgulayalım istiyorum. İngiliz caddelerinde gezerken, "Madem bu yapılabiliyordu, bunu yapan neden biz olmadık?" diye çok hayıflandım. "Demek ki isteyince olabiliyormuş, yapılabiliyormuş" dedim. Umarım asıl derdimi anlatabilmişimdir, yoksa Batı'nın bütün dünyayı sömürerek bu zenginliğe kavuştuğunu da unutmuş değilim. Sapı samandan ayırmak lazım, adamlar ülkelerini güzelce imar edip sistemi oturtmuşlar. Hemşehricilik, bölgecilik yapmadan, benim adamım, benim akrabam demeden, başkalarının hakkını gaspetmeden çalışıyorlar. Bizim de tam olarak yapmamız gereken bu..
Serdar Kocaoğlu
10.10.2009
İngiltere Gezimde İnternetin Faydaları
Ancak bazı farklılıkları bariz bir şekilde görmek insanı üzüyor. Daha uçaktayken bile Ankara, İstanbul ve Londra'yı kuşbakışı izleyerek kıyaslama fırsatım oldu. Bizdeki düzensiz, çarpık yapılaşmanın aksine Londra'daki düzenli yapılaşma ve ahenk bariz göze çarpıyor. Heathrow Havaalanı'ndan çıkar çıkmaz da bu düzenin sadece kuşbakışından ibaret olmadığını hemen anlıyorsunuz..
Orada insanlar planlı ve prensipli bir şekilde işini yapıyor. Kurallara uyuyorlar çünkü kuralların kendileri için olduğunu biliyorlar. Buna en bariz örnek ise istisnasız herkesin emniyet kemeri takması. Bu konu ilk gidişimde de çok dikkatimi çekmiş ve trafikteki onlarca araca dikkatlice bakmıştım, yine baktım ama kemer takmayan hiç kimseye rastlamadım. Bunu alışkanlık haline getirmişler; önde oturan da, arkada oturan da kemerini takıyor, üstelik bunu polis baskısıyla yaptıklarını da hiç sanmıyorum.
Bense bindiğim şehirlerarası otobüste yolun yarısında daha fazla dayanamayıp kemeri çözme ihtiyacı duydum. Türklük damarım mı tuttu yoksa alışmadığımızdan mıdır bilemiyorum ama kemer beni rahatsız etti.. Tabi bu yaptığım doğru değildi ama onlar bunu biraz da hayatı bizden daha fazla sevdikleri için yapıyorlar. Düşündüm de ben hayatı onlar kadar sevemem, benim canım onlarınki kadar tatlı da değil.. Bu meselenin başka bir yönü. Ama kurallara uymaları ve düzenli yaşamaları başarılarının arkasındaki önemli bir etken.
Biz ise saçma sapan gündemlerle, mantıksız tartışmalarla birbirimizi yemekten işimize, gücümüze, okulumuza, derslerimize vs yeterince yoğunlaşamıyor, bu yüzden hiçbir konuda tam olarak muvaffak olamıyoruz. Ne gariptir ki; bu durumun başlıca sebeplerinden biri de İngiliz oyunlarıdır. Tabi bu oyunlar bizim bahanemiz olamaz, birileri oyun oynuyor diye oyuna gelmek mi lazım?
Gittiğim kasabada yollar ve kaldırımlar çok düzgündü. Bizdeki gibi adım başı rögar kapakları veya çukur vs olmayan, balık sırtı kaliteli yolları var. Yolların yıllardır kazılmadığı belli. Benim Ankara'da yaşadığım sokakta ise 5 senede 3 kez asfalt atılmıştır.
Bunları anlatıyorum çünkü bizim neden bunları başaramadığımızı sorgulayalım istiyorum. İngiliz caddelerinde gezerken, "Madem bu yapılabiliyordu, bunu yapan neden biz olmadık?" diye çok hayıflandım. "Demek ki isteyince olabiliyormuş, yapılabiliyormuş" dedim. Umarım asıl derdimi anlatabilmişimdir, yoksa Batı'nın bütün dünyayı sömürerek bu zenginliğe kavuştuğunu da unutmuş değilim. Sapı samandan ayırmak lazım, adamlar ülkelerini güzelce imar edip sistemi oturtmuşlar. Hemşehricilik, bölgecilik yapmadan, benim adamım, benim akrabam demeden, başkalarının hakkını gaspetmeden çalışıyorlar. Bizim de tam olarak yapmamız gereken bu..
Serdar Kocaoğlu
10.10.2009
İngiltere Gezimde İnternetin Faydaları
9 yorum:
benim için sokakların resmini çekmen mümkün mü? Bir kaç sıradan sokak fotoğrafı.. iyi gezmeler dilerim.
bu artık mümkün değil çünkü döndüm. ama ilk gidişimde çektiğim bikaç fotoğrafı bu yazıya eklemeyi düşünüyorum..
Bu gavur milletini gözünde biraz fazla abartmışsın bence.. Senin gittiğin yer Londra. İngiltere'nin farklı yerlerini hatta sadece orayı değil tüm Avrupa'yı gezmeni tavsiye ederim. Bize benzer yerleri de göreceksin.. Hayran bir gözle mi yoksa eleştirel bir gözle mi bakmak istediğini o zaman anlayacaksındır.
Londra ile kıyasladığım şehirler Hakkari veya Kars değil, Ankara ve İstanbul. Üstelik bahsettiklerimin çoğu bir kasabadaki izlenimlerimdir. Bu arada şunu da belirtmeliyim ki batı hayranlığından oldum olası tiksinmişimdir..
Yazı gider resim kalır, Serdar beğ resimsiz olmaz :):)
Yoğun isteğiniz üzerine fotoğrafları ekledim..
Gerçekten hoş bir kıyaslama olmuş Serdar. Eline saglık. Türkiye'nin 1000 fırın ekmek yemesi gerek onlar gibi olmak için. Adamlaırn yolları 50 yıl öncede aynıydı, kimse salakça tartışmalar yapmasın. Devlet çalışanları hakkını veriyorlar İngiltere'de. Diğer Avrupa ülkelerini bilemem ama ingiltere yeni jenerasyon haricinde gayet iyi.
Gayet sıkıcı görünüyor bence. Resimsel olarak güzel ama hayat yok.
Hersey hangi pencereden baktiginizla ilgili ve sizin kim oldugunuzla? Ben muslumanmiyim, ben gunessever bi insanmiyim, ben gece kusumuyum, ben koy cocugumuyum, ben milliyetcimiyim, ben mistik bi insanmiyim, ben kalabaligimi severim, yalnizligimi severim, est dost duskunumuyum yoksa kendi basima yeten bi insanmiyim, ingilizce biliyormuyum, yoksa sadece turkcemi konusabiliyorum, yenilikleri seven birimiyim, yoksa saglamci birimiyim. Iste dostlar bu ve buna benzer sorularin cevabi neyse ingilterede ona gore sekillenir. Ama bende en cok onemsedigim seyleri soyliyeyim, kibar insanlar olduklari asikar, yollarinin sekli semali cok guzel, trafik kurallarina uymak konusunda hassaslar belki bu heryerde kamera vardir diyedir. Park konusunda asmislar, cok guzel parklari var vs vs. Ama dostlar yoldan gecen bi bebegi asla sevemezsiniz, heleki bi kiz cocuguna asla yaklasamazsiniz, bizdeki gibi dokunsal iletesim yok, dostunuzun elini sıktıktan sonra opusemezsiniz, adres sordugunuz bi gence "eyvallah kardes" diyip sirtini sivazlayip yolunuza devam edemezsiniz. Ben Turkiye'yi cok seviyorum ve onlarin eristigi maddi ortama (alt yapi vs) erisecegimizi dusunuyorum ve umitliyim lakin onlar asla bizim samimiyetimize erisemicekler cunki coktan kaybettiler ve bizde kiymetini bilelim.
Yorum Gönder