MSN'in Yasaklanması..

24 Mayıs 2009

MSN'in Yasaklanması..

Microsoft, Windows Live Messenger'ı (yani MSN'i) Amerika'nın ambargo uyguladığı Küba, Suriye, İran, Sudan ve Kuzey Kore'ye yasaklayacakmış. Bu ülkelerden MSN'e bağlanmak isteyen kullanıcılar 'Error 810003c1' hata mesajını alacak ve ilgili servise bağlanamayacakmış.

Keşke bize de yasaklasalar, millet MSN bağımlısı oldu, üstüne bir de güvenlik problemlerini ekleyince tam bir baş belası. MSN üzerinden gelen virüsler, kişisel bilgilerini çaldıranlar, şifresini çaldırıp da kendisi adına kontör istenenler vs vs..

Eskiden anlık mesajlaşma programlarının babası ICQ (i seek you - seni arıyorum) idi ve işi bilen herkes onu kullanırdı. Hatta ICQ numaralarının bile önemi vardı. İlk yüzbinde olanlar üstün insan sınıfına falan girerdi :) Ama MSN ile kıyaslanmayacak kadar kullanışlı ve üstün özelliklere sahip bir yazılımdı. Bundan 7-8 sene önce ICQ'dan cep telefonlarına SMS attığımı bile hatırlıyorum. Microsoft, 2001'de MSN'i Windows XP'nin içine gömünce ICQ piyasadan silindi. Türkiye'de internetin, özellikle ADSL ile yaygınlaşmaya başlaması XP'nin çıkışından sonraya denk geldiği için bilgisayar ve internetle yeni tanışan herkes MSN'ci oldu ve bu yüzden de Türkiye en çok MSN kullanan ülkelerden biri haline geldi..

İşte MSN olayı budur..

Serdar Kocaoğlu
MCSE:S
24.05.2009

Yazının devamı..

Geocities kapanıyor..

28 Nisan 2009

5-6 yıl kadar önce benim de kullandığım Yahoo'nun kişisel web sitesi servisi Geocities kapanıyormuş. Zaten uzun zaman önce popülerliğini yitirmiş olan bu servis mevcut teknolojilerin çok gerisinde kalmış, hatta popülerken bile verdiği hizmetlerin çok sınırlı olması nedeniyle pek de beğenilmemişti.

Yahoo! Web hosting servisi olarak bilinen GeoCities’ı kapatacağını duyurdu.
Geocities’in kapatılma kararının nedeni, Yahoo tarafından, “dikkatle yapılan bir değerlendirme sonucu” şeklinde açıklanmakla birlikte, asıl sebebin, global kriz kadar, blogların popülerleşmesi sonucunda, Geocities’in Web 2.0 ile gelen ve entegre çalışan yeni platformlara ayak uydurmaması olarak düşünülüyor..

Yazının devamı..

Krizin Özeti

16 Nisan 2009

Geçenlerde bir otomotiv dergisinde, bir işadamının makalesini okurken krizle ilgili bir cümlesini çok beğendim. Bu cümleyle krizin ne olduğunu ve nasıl çıktığını çok güzel özetlemiş. Diyor ki bu işadamı:
"Çarklar hızla dönerken su yüzüne çıkmayan problemler, çarkların yavaşlamasıyla birlikte ortaya çıktı ve saadet zinciri koptu."
Sizi bilmem ama ben bu cümleden çok şey anladım. Olayı basitleştiren ve özetleyen bir cümle..

Serdar Kocaoğlu
16.04.2009

Yazının devamı..

Spama Karşı Port Tedbiri (Türkiye'de SMTP için 25. port yerine 587 kullanılacak)

14 Nisan 2009

spama port tedbiri
Bu siteyi takip edenler, spam mailler konusundaki hassasiyetimi ve daha önce konuyla ilgili yazdıklarımı hatırlayacaklardır. Türkiye olarak spamda dünya çapında kimilerine göre ikinci, kimilerine göre üçüncü durumda olmamıza rağmen neden bişeyler yapılmadığı üzerinde çok durmuştum. Nihayet konu ile ilgili Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından çalışmalar yapılıp bazı adımlar atıldı.

Çözüm olarak yapılmak istenen şey ise standart mail gönderme portu olan TCP 25. portun bloklanması ve yerine TCP 587. portun kullanılması. Port değiştirme önerisi aslında daha önce benim çalıştığım kurum da dahil bütün kurumlara sorulmuştu. Ben açıkçası o zaman bunun iyi bir çözüm olduğuna inanmadım çünkü portun değişmesi bana pek anlamlı gelmedi. Sonuçta 25. portu kullananlar 587'yi de kullanırlar diye düşündüm ama aslında bu port değişikliğiyle hedeflenen şey; ADSL kullanıcılarının haberi bile olmadan virüslerin veya Zombie (Botnet) bilgisayarların 25. port üzerinden otomatik olarak gönderdikleri spam mailleri bloklamak. Bu durumda, bu tedbir baya işe yarayacak gibi görünüyor.

TTNET'in konuyla ilgili açıklamasını aşağıda bulabilirsiniz..

Serdar Kocaoğlu
MCSE:S
14.04.2009

TTNET'in Açıklaması:

Şimdi E-posta Kutunuz Daha Güvenli!

Internet üzerinde aynı mesajın yüksek sayıdaki kopyasının, bu tip bir mesajı alma talebinde bulunmamış kişilere, zorlayıcı nitelikte gönderilmesi SPAM (istenmeyen e-posta) olarak adlandırılır. SPAM sorunu dünyada internetin yaygın kullanılmaya başlaması ile birlikte ortaya çıkan bir sorundur.

SPAM gönderimi kötü niyetli kişilerin bilinçli olarak kendi bilgisayarlarından yapılabildiği gibi, güvenliği sağlanmamış bilgisayarlara internet yoluyla botnet, worm gibi casus yazılımlar bulaştırılıp bu yazılımların bulaştırıldığı bilgisayarlar üzerinden de yapılabilmektedir. Casus yazılım bulaştırılan bilgisayar sahiplerinin bir çoğu kendi bilgisayarlarının SPAM amaçlı kullanıldığının farkında dahi değildir.

Dünyada dolaşan e-postaların %90'ı SPAM e-postadır ve bu SPAM e-postaların %80'i de internetten casus yazılımlar bulaştırılmış, kullanıcılarının haberi dahi olmayan, "zombie" diye adlandırılan bilgisayarlar üzerinden gitmektedir.

Ülkemiz maalesef dünyanın en büyük SPAM e-posta yayan ülkelerinden biridir. Bu da ülkemiz için ciddi bir saygınlık ve imaj kaybına sebep olmaktadır. Bunlara ek olarak ciddi bir kaynak israfına da yol açmaktadır.

Ayrıca, yurtdışında bilgisayarlar üzerinden bilinçli veya bilinçsiz spam e-posta gönderen IP adreslerini tespit eden karaliste organizasyonları mevcuttur. Karaliste organizasyonları bir IP bloğundaki kullanıcıların bir kaç tanesi SPAM yapmış olsa bile ilgili IP Bloğunun tamamını karalisteye alabilmektedir. Böylece hiç SPAM yapmamış kullanıcılar da karalisteye girdiğinden dolayı e-posta gönderememe problemi yaşamaktadırlar.

SPAM sorununun önlenmesinde en önemli adım gönderilen mesajların kimin tarafından gönderildiğinin bilinmesi ve denetlenebilmesidir. SPAM ile mücadele amaçlı kurulmuş organizasyonlar, aslen e-posta servisi sağlayan kurumların alması gereken bu önlemin erişim servis sağlayıcılar tarafından da desteklenmesini talep ve tavsiye etmektedirler.

Halihazırda SPAM e-posta gönderimi yaygın olarak ADSL kullanıcılarının bilgisayarlarından mesaj gönderilmek istenen sunucuya doğru 25. Port üzerinden bağlanarak yapılmaktadır. Dünyada operatörler tarafından en yaygın kullanılan çözüm, dinamik IP'li müşterilerin 25. portunun kapatılıp e-posta göndermelerini engelleyerek gerçek e-posta kullanıcıların güvenli başka bir porttan göndermelerini sağlamaktır.

Bu yöntem uygulandığında dinamik IP bloklarından gönderilen SPAM mesajları kayda değer oranda azalacak, gönderilen SPAM mesajların kimlik tespiti yapılabilmesi nedeniyle ilgili servis sağlayıcı tarafından daha kolay tespit edilebilecektir. Kimlik Doğrulamalı e-posta gönderimine geçiş için, dinamik IP'li kullanıcıların e-posta göndermek için kullandıkları 25. Port bloklanacak, kullanıcıların e-posta istemci yazılımları (outlook express gibi) üzerinde "Authenticated/kimlik doğrulamalı SMTP" seçeneklerini aktive ederek 587. Port üzerinden e-posta göndermeleri istenecektir.

Yukarıda anlatılan uygulamanın hayata geçirilebilmesi için, e-posta hizmeti veren abone potansiyeli yüksek yer sağlayıcıların da katılımıyla, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) nezdinde düzenlenen toplantıda Pilot bir uygulama yapılması kararlaştırılmıştır. E-posta hizmeti veren yer sağlayıcılardan Çizgi Telekom, DorukNet ve Mynet'in katkıları ile Pilot Çalışma Modeli oluşturulmuş ve oluşturulan bu model BTK ile paylaşılmıştır. BTK tarafından da Pilot Çalışma Modeli toplantıya katılan tüm e-posta yer sağlayıcıları ile paylaşılmıştır.

Port Değişikliğinden Etkilenmeyenler

- Web tabanlı e-posta hizmeti alan hiçbir müşteri sorun yaşamayacaktır.
- Gmail, Yahoo, Hotmail gibi e-posta sağlayıcıları istemci bazlı hizmetlerinde 25. port kullanmadığı için bu hizmetleri kullananlar etkilenmeyecektir.
- Statik IP'li olan e-posta sunucusu, ADSL erişimi kullanan firmaların kullanıcıları etkilenmeyecektir.
- Kurumsal şirket çalışanları genelde VPN yada OWA gibi web tabanlı erişimler kullandıkları için sorun yaşamayacaktır.
- Yurtdışından istemci kullanarak e-posta hizmeti alan müşterilerin çoğunluğu port 25 kullanmadığı için etkilenmeyecektir.

Port Değişikliğinden Etkilenenler için yapılması gerekenler:

Outlook, Outlook Express vb.gibi e-posta programları ile e-postalarını kullanan müşterilerimizin ayarlarında değişiklik yapması gerekmektedir.

Öncelikle, e-posta hizmeti aldığınız firmanın 587.port hizmetini aktif hale getirdiğini teyid etmeniz gerekmektedir. Aktif hale getirilmiş ise kendi e-posta programlarınızda giden sunucu olarak 25.port kullanımı yerine 587.port değişikliğini yapabilirsiniz.

İlgili Yazılar:
Dünyadaki Spam e-postaların yüzde 8’i Türkiye'den..
Spamda dünya 1.liğine doğru..
Örnek bir phishing (olta) maili..

Yazının devamı..

İhtiyarların Kavgası ve Bu Ülkeye Dair..

13 Nisan 2009

Dün oğlumu parka götürdüm. Salıncak, kaydırak faslından sonra biraz oturalım diye boş bir masaya geçtik. Derken ihtiyar bir amca çıkageldi. Selamlaştık, masamıza oturdu. Bu amca 1933 doğumlu (76 yaşında) ve Kayseriliymiş. Yıllarca Almanya'da çalışıp emekli olup gelmiş, çoluk çocuğa ev yapmış, yaşayıp gidiyormuş. Kendisi güler yüzlü, canayakın bir tipti. Hiçbir ihtiyara saygıda kusur etmeyiz ama böylelerini daha bir içten severiz. Bir de her gördüğüne öğütler vermeye çalışan, ağzından cehalet aktığı halde kendisini ulu çınar zanneden ihtiyarlarımız vardır ki, böylelerine de saygıda kusur etmemeye çalışırım ama olabildiğince uzaklara kaçarım.

Neyse dönelim bizim amcaya. Sanırım kendisi de hala sigara içtiği için olacak ki, görür görmez sigarayı bırakmamı söylemeyen ilk yaşlıydı :)

Bu amcayla, gavurun dürüstlüğünden, bizim sahtekarlığımızdan dem vuruyorken yaşlı bir amca daha geldi, bereketli günümdeymişim, bir sürü boş masa varken o da gelip yanımıza oturdu. Tabi asıl niyetleri sohbet etmek olan bu amcalara hiç bir zaman "öte git" dememişimdir ama ne yazık ki iletişim kurmakta da hep zorlanmışımdır.

Neyse, bu yeni amcanın da 1931 doğumlu (78 yaşında) ve Kırşehirli olduğunu diğer amcayla birlikte öğrendik. İşe bakın ki bu amca da diğeri gibi eski bir Almancı çıktı. İçimden dedim ki "Oh ne ala, Almanyadan hemşeri çıktılar, gör şimdi muhabbeti!" ama nerdee! Amcalar Kayseri ve Kırşehir tartışmalarına bir başladılar ki sormayın. Biri Kayserililere atıp tutuyor diğeri Kırşehirlilere. Pes dedim yani bu yaşa gelmişler hala akıllanmamışlar. Ben de arasıra lafa girip her memleketin iyisi de vardır, kötüsü de mealinde bişeyler söyleyip olayı tatlıya bağlamaya çalışıyorum ama dinleyen kim! Kayserili amca Kırşehirlilerin ne kadar para düşkünü olduğundan, Kırşehirli amca da Kayserinin yarısının Ermeni olduğundan bahsetti. Bu arada her söylediklerini de bana onaylatmaya çalışmaktan geri durmadılar.

Sonunda Kırşehirli ağzını bozmaya başladı ve kalkıp gitti. İşin aslı Kırşehirlinin diğeri kadar hoşgörülü ve sevecen bir yanı yoktu. Daha baştan, herşeyi bilirim havasında ve önyargılıydı. Aslında ben Kayserililerin para konusunda tartışmasız bir şöhret yaptığını bilirim ama Kayserili amca bu iddiayı Kırşehire yöneltmişti. Almanya'da birlikte iş yaptığı bütün Kırşehirlilerin böyle olduğunu gördüğü için kendince haklıydı. Ben de bunun sebebinin Almanya'da yaşayan Kırşehirli oranının fazla oluşundan kaynaklanıyor olabileceğini söyledim ama bu fikrim de ihtiyarlar tarafından pek itibar görmedi.

Her neyse, bu saçma tartışmaya taraftar olacak değildim ve bu yaşa gelmiş insanların böyle bir tartışmaya girerek birbirlerine karşı hakarete varan sözler sarfetmelerini çok yadırgadım.

Bu olayı paylaşmamın asıl sebebi; bu neslin, yani dedelerimizin ve hatta babalarımızın nasıl bir ruh haline sahip olduklarını göstermesi ve bu ruh halinin ülkeye nelere mal olduğunu gözler önüne sermesidir. İşte bu zaaf yüzünden, bu ülke yıllarca anarşiye sürüklenmiş, millet şucu bucu diye bölünmüştür.. Bari biz ve çocuklarımız bu zaafın kurbanı olmayalım, ortak paydalarda birlik olalım: En azından devletimiz, vatanımız, bayrağımız ve dilimiz aynı. Farklı inanabilir veya düşünebiliriz, farklı takımları tutabiliriz, farklı etnik kökenimiz olabilir, farklı yerlerde doğup büyümüş olabiliriz, ne var yani bunda? Bunlar kavga sebebi olabilir mi? Bunlar bölünmeyi, birbirimize düşman olmayı gerektirir mi?..

Serdar Kocaoğlu
13.04.2009

ihtiyar, yaşlı, amca, kayserili, kırşehirli, hemşericilik, bölgecilik, farklılık, para, almanya, almancı, emekli, çocuk, zaaf, millet, ülke, vatan, dil, Türkiye, bayrak, etnik köken, kurban, ortak payda, anarşi, birlik, beraberlik, düşman, böünme, bölücülük

Yazının devamı..

YUKARI